ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

BOYABAT

Sinop İlçeleri


BOYABAT İLÇE TARİH
İlçenin M.Ö. 600 yıllarında kurulduğu sanılmaktadır.

 Şehrin eski adı Germanikopolis'tir. İlçeyi ilk kuranların Gaşkalar olduğu tahmin edilmektedir. Boyabat, boy ve abat kelimelerinden meydana gelmiştir. Boy, uzunluk ya da kabile, soy, aşiret; abat, mağrur, imar edilmiş anlamına gelmektedir. Bir başka söylentiye göre de "uzun ova" anlamı verilir.

 Boyabat sırasıyla Gaşka, Hitit, Paflagonya, Lidya, Pers, Makedonya, Roma, Bizans egemenliklerine girmiştir. Boyabat yöresi Danişment hükümdarı Gümüş Tegin tarafından Türk İdaresine katılmış, Selçuklu, Candaroğulları dönemlerinden sonra nihayet 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı hâkimiyetine girmiştir.

İlçe, Osmanlı zamanında Kastamonu Sancağına bağlı bir kadılıktır. Tanzimat devrinde Boyabat nahiyeye çevrilmiş, 1868 yılında da kaza yapılmıştır. İlçede Osmanlı Devleti'nden kalma birçok eser vardır. Akmescit Camii, şu anda harebe halinde olan Çay Mahallesindeki Medrese, Daylı Türbesi, AşıklıTekke Türbesi, Büyük Cami, Bekir Paşa Su Kanalı vs. İlçe Cumhuriyet döneminde Sinop iline bağlı bir ilçe olurken gelişmesini de hızla sürdürmektedir.

BOYABAT İLÇE COĞRAFYA
COĞRAFİ DURUMU

İlçenin yüzölçümü 1568 km2'dir. Doğuda Durağan, batıda Hanönü-Taşköprü, kuzeyde Ayancık-Sinop Gerze ve Erfelek, güneyde Saraydüzü - Kargı İlçeleriyle çevrilidir. Arazi 2., 3., 4. jeolojik zamanda oluşmuştur. Arazi, yüksek dağ dizilerinden oluşmuştur. Çöküntüler ve sel yarıkları da dikkati çekmektedir. İlçeden Kızılırmak'ın kolu olan Gökırmak geçmektedir.


BOYABAT İLÇE İKLİM
İKLİM

İlçe Karadeniz Bölgesinde olmakla birlikte deniz iklimi özellikleri taşımamaktadır. Orta Anadolu İklimi daha etkilidir. Yazları çok sıcak, kışları çok soğuktur. Yılda ortalama yağış alan gün sayısı 80 olup, 300-400 mm. yağış düşmektedir. Yılın en sıcak ayları Temmuz, Ağustos, Eylül, en soğuk ayları Ocak ve Şubat'tır. İlçede hâkim rüzgâr poyraz ve yıldızdır.

BOYABAT İLÇE EKONOMİ
EKONOMİK DURUMU
İlçe Ekonomisi, Sanayi, Tarım, Hayvancılık ve Orman Ürünlerinden oluşmaktadır.

TARIM - HAYVAN VE ORMANCILIK


TARIM
İlçede, 30450 ha tarım arazisi mevcut olup, bunun % 50’si tarla bitkileridir.


TARIM ÜRÜNLERİ
Buğday : 15600 Ton
Arpa : 3789 Ton
Çeltik : 8400 Ton
Fasulye : 600 Ton
Şeker Pancarı : 24750 Ton
Toplam sulanan tarım alanı : 8900 Hektar
Toplam Nadas alanı : 3000 Hektar
Tarıma elverişli olup kullanılmayan : 9550 Hektar

ORMAN
Ormanlık alan : 100296 Hektar
Ormansız alan : 65462 Hektar


ORMAN ÜRÜNLERİ
Tomruk : 14000m3
Tel Direk : 350 m3
Maden Direk : 3500 m3
Kağıtlık odun : 13000 m3
Lift-yonga odunu : 18350 m3
Yakacak odun : 6500 star


HAYVANCILIK
Koyun : 33000 Sığır (saf kültür) : 650
Kıl Keçisi : 6700 Sığır (kültür melezi) : 11500
Tiftik Keçisi : 320 Sığır (yerli) : 8700
Manda : 1050 At : 260 Katır : 145
Eşek : 1040


Toprak sanayinde yıllık üretim : 360-400 Milyon adet
İlçede küçük sanayi sitesi mevcut olup, organize sanayi bölgesi kurulma aşamasındadır.


TİCARET
İlçede sanayi kuruluşlarınca (Toprak Sanayi) üretilen mallar ticaret alanında önemli yer tutar. Haftada iki defa kurulan Pazar, İlçe çevresinde üretilen ürünlerin değerlendirilmesinde önemli rol oynamaktadır. İlçede Devlet ve Özel sektöre ait 5 adet banka şubesi vardır. Bunlar T.C. Ziraat, Halk Bankası, Türkiye İş Bankası, Şekerbank ve Akbank’ tır. Sanayi ve Ticaret Odası mevcuttur. 20 adet Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, 22 adet Tarımsal Sulama Kooperatifi, 63 adet Yapı Kooperatifi, 2 adet Tüketim Kooperatifi, 4 adet Motorlu Taşıt Kooperatifi, 1 adet Küçük Sanayi Sitesi Kooperatifi, 1 adet Esnaf ve Sanatkârlar Kefalet Kooperatifi mevcuttur.
BOYABAT İLÇE EĞİTİM

Okur yazar oranı % 85'dir. İlçe merkezinde 8 lise ve dengi okul, merkezde 8 İlköğretim okulu, köylerde 23 adet İlköğretim okulu bulunmaktadır. Halk Eğitim ve Akşam Sanat Merkez Müdürlüğü, Çıraklık Eğitim Merkezi Müdürlüğü , 2 adet Yatılı Bölge Okulu, 1 adet Pansiyonlu İlköğretim Okulu ve Öğretmen Evi Müdürlüğü bağlı kurumlar olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Ayrıca 1 adet Sağlık Meslek Lisesi ,1 adet Özel İlköğretim okulu ve 2 adet Dershane vardır. 2 adet anaokulu mevcuttur.


İlçede Sinop Üniversitesine bağlı Meslek Yüksek Okulu vardır. 1995 yılında eğitim-öğretime başlamıştır. Harita-Kadastro, İnşaat ve Tekstil bölümlerinde 256 öğrenci bulunmaktadır.


Boyabat İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 03.07.1992 tarih ve 3837 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla 11.07.1997 tarih ve 21281 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak kurulmuştur. Fakültenin inşaatı %40 fiziki gerçekleşme oranıdır. İnşaat ödenek yetersizliğinden dolayı devam etmemektedir.
BOYABAT İLÇE SAĞLIK
İlçemizde 150 yataklı Devlet Hastanesinde 13 uzman hekim, 1 diş tabibi, 6 pratisyen hekim, 1 Mikrobiyoloji uzmanı, 46 adet hemşire, 10 ebe, 11 sağlık memuru 32 teknisyen ve yardımcı hizmetli, 10 memur hizmet vermektedir.
Hastanemizin faal durumda 4 ameliyathane, 13 diyaliz ünitesi, 4'lü Koroner Bakım Ünitesi bulunmaktadır. Tam teşekküllü laboratuvar ve tek masa, tek tüp röntgen (300 miliamperlik), tek masa tek tüp (500miliamperlik) tam teşekküllü acil servis, Fizik Tedavi salonu, 4 adet hasta nakil aracı bulunmaktadır.
Sağlık Grup Başkanlığına bağlı; Toplum Sağlığı Merkezine bağlı 11 Aile Hekimi görev yapmaktadır.

HASTANE 1 (YATAK KAPASİTESİSİ 150)
DİSPANSER 1
MERKEZ SAĞLIK OCAĞI 2
KÖY SAĞLIK OCAĞI 2
DOKTOR 18
UZMAN 18
PRATİSYEN 10
DİŞ HEKİMİ 12
ECZANELER 13
VETERİNER HEKİM 4

BOYABAT İLÇE NÜFUS



BOYABAT KALESİ
Boyabat Kalesi Yapının Yeri

Kale; günümüz modern Boyabat yerleşimin batısında Gök ırmak vadisinde karşılıklı iki sarp kayalık tepeden güneydeki üzerinde yer almaktadır. Yapı, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından 57.02.00 {1.17127] numara ile tescil edilmiş ancak, tescil tarih belirtilmemiştir.
İlçenin adına ilişkin çeşitli görüşler bulunmaktadır. Leonhard (1915:79) da, daha sonra da araştırmacıların değindiği, Boya ile âbad kelimelerinin birleşiminden oluşmuş Boyalıoca anlamına gelmektedir bilgisi yer alır… Aynı araştırmacı halk arasında Voyabat dendiği Kinner”in de ismi Voyvoda şeklinde kaydettiği belirtir. Yer isimlerinde , zaman içerisinde fonetik yapının değişimi çok rastlanılan bir durum olmakla birlikte bu konuda kesin bir şey söyleyebilmek mümkün değildir.
Daha sonra, Boyabat”ın antik adının Germenikopolis ya da Yermenikopolis olduğu, Batlamyos”a ait Coğrafya kitabında bulunan haritaya dayanılarak belirtilmiş olsa da adı geçen yerleşmenin aslında günümüz Çankırı ili olduğu araştırmalarla ortaya konmuştur.
Esemenli Boyabat ve havalisinin ilk adının Pimosilene oldugunu belirtmektedir. İsmin, Pinolisene, Pimolitis ve Pimolasa gibi çeşitli yazılışları olduğu anlaşılmaktadır. Amasya ilinin kuzeyinde ya da Osmancık ilçesinin doğusunda bulunduğu düşünülen bir yerleşme ve bölgenin adı olduğu ilgili araştırmalarda belirtilmiştir.



Boyabat Kalesi Araştırmalar
GÖKOĞLU
Doğudaki dış sur, birbirine paralel iki duvardan ibarettir. Aralarında açıklık 6 m olup moloz taşından harçla yapılmıştır. Bu duvarların alt kısımları daha eskidir. Orta kısımdan kale tarafına harçla yapılmış tonozlu bir yol gitmektedir. Bu yolun kalenin kuzeyindeki tünelle alakalı olduğunu zannediyoruz.
Doğusunda bulanan kapı burcu moloz taşından harçla yapılmıştır. Kapı süveleri kesme taşalırın üst üste konulmasıyla meydena getirilmiş üstüne ağaç hatıllar konularak tuğla ve taş malzeme ile yuvarlak kemer çevrilmiştir. Kapının eni 2,10 yük 2,30 m “dir. İkinci kapı da ayni teknikle yapılmıştır. İki kapı arasındaki gecidin iki tarafıda birer küçük oda bulunmaktadır. Her ikisinin enleri 2,5 soldaki derinliği 2, sağdakinin 0,50, yük 3 cer m.”dir. Bunlara oda demekten ziyade niş demek daha yerinde olur.
Doğu duvar burçlarından en itinali yapılan kuzey bitişiğindeki burçtur. Harçla moloz taşından yapılan bu burcun üç tarafı yuvarlaktır. Tepesinde ayrıca yuvarlak bir kısım daha vardır. Burcun üzerinde iç tarafından bir merdivenle çıkılmaktadır. Bundan sonra aynı malzeme ve teknikle yapılan burç ve surlar kuzeydeki uçurumun başına kadar gitmektedir.
Kalenin güney yüzü birikinti mahrutiyle dolmuş olduğundan müdafa bakımından önemli sır ve burçlar bu tarafa yapılmıştır. Bunlar da yer yer zayiat vermişlerdir. Hepsi de aynı malzame ve teknikle yapılmışlardır.
Kalenin üzerinde boyu 100, eni 30-40 m. Olan bir düzlük vardır. Burada birde su mahzeni bulunmaktadır. Moloz taşından harçla yapılmış olan bu mahzen ortasında bir duvarla ikiye ayırlımıştır. Boyu 12, eni 6, derinliği 7 mdir.
Tüneller bahsinde geçen kaya tüneli kuzey tarafındaki terasa üzerindedir
Kalenin üzerinde bir çok çanak çömlek kırıkları bulunmakta ise de bunlar eski değildirler. 1830”da kalede Çapvan”lardan Hasan adında bir derebeyinin hüküm sürdüğü ve aynı şahsın o tarihte buradan sürüldüğünü R. Leonhard işaret etmektedir. 1830 da yine kale üzerinde 30 haneli bir mahalle buludugunu aynı kaynaktan öğreniyoruz.
Kalenin üzerindeki tünel çok eskidir. Buna göre kale Paflagonyalılar zamanından beri meskün ve müdafaa yeri olarak kullanılıyordu. Fakat bugün ayakta duran kale Türk eseridir. Burç ve duvarların yapılış tekniği kapılar ve kemerler, su mahzeni tamamen türk ve bilhassa Osmanlı karakterinde yapılmıştır. Yalnız dıştaki birbirine parelel duvarların alt kısımlarıyla, kalenin üzerinde kuzey tarafındaki bahçe denilen kısmın alt duvarları Roma ve Bizans eseridir.







BOYABAT İLE İLGİLİ EN GENİŞ ÇAPLI ARAŞTIRMA OLMASI AÇISINDAN DİKKAT ÇEKEN ÇALIŞMADA KALE İLE İLGİLİ BİLGİ DE VERİLMİŞTİR.
Kalede son oturanlar bu mahalleye göç etmişlerdir, böylece kale boşalmış, kaledeki eski ev keresteleri surlar üzerinde aşağı atılırken biri ağacı elinden bırakamamamış ve ağaçla birlikte surdan aşağı düşmüş, bu taşınma 130-140 yıl önce bir cana mal olmuş bu kayalar üzerinde bir sürü kesik oyuk ve delikler var. Bunlar ilk kaleye ait işlerdir. Çok eski zamanlara gider.
Boyabat Kalesinin buraya kadar anlattığım kısmı yani eski kale (M.Ö. 600) yıllarında Paflagonyalılar tarafından kurulmuştur.
Biz eski kalenin dış görünüşünün nasıl olduğunu kestiremiyoruz. Bugün gördüğümüz sur ve burçlar çok yeni olup bir Türk Kalesidir. Biz Boyabat kalesini eski kesinti, oyma ve tüneli ile 2600 yıllık bir kale ve tarihi eser diye görüyoruz.
Kalenin bugunkü haline gelince; Kalenin görünen surları burçları ve önündeki hendek ile iç kısmındaki su deposu Türk İslam eseridir. Bu kalenin Selçukluların son zamanlarında yapıldığı kanaatını vermektedir. Beklide Candaroğullarının Pervanelirin veya Danişmentlilerin eseridir.
Kale kapısının önünde bir hendek bulunmaktadır. Bu hendek kaleye hucum edecek düşmanlar için bir engel olarak yapılmıştır.
Boyabat Kalesine Döme dağı tarafından avgın ile su getirilmiştir. Yer yer bu eski avgınları rastlanmaktadır. Bu su yolunun İslami devirden öncelere ait olduğu sanılmaktadır.





Boyabat Kalesi Yapı Tanıtım
Günümüz Durumu
İlçenin batısındaki Kale, çevreye hakim bir tepe üzerinde yer almaktadır. Yakın zamanlarda yapıldığı anlaşılan ve tepenin eteginde güneyden kuzeybatıya doğru çıkan merdivenlerle kaleye ulaşım sağlanmaktadır. Bu bölümde yer alan ağaçlar kale çevresinde bir koruluğun oluşmasına neden olmuştur. Genel hali ile iyi durumda olan duvarların büyük bölümü günümüze gelebilmiştir. Yapının geçmişi olduğu yenileme ve onarımlara ait elde ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Ancak 1991 yılında kalede bir onarım çalışması yapılmış, güney, batı ve doğu duvarların özellikle üst seviyeleri günümüz durumuna bu onarım sonucu almıştır. Onarımla ilgili detaylı bir bilgiye ulaşılamamıştır. Bu onarım sonucu, yukarıda değinilen, duvarların üst bölümleri ve mazgallar, daha çok nehir yataklarında bulanan taş malzeme kullanılarak inşa edilmiştir.
Araştırmacıların ön sur olarak değerlendirdikleri bölüm yaklaşık olarak yüksekliklerini korumuş olmakla birlikte kimi yerlere dökümlük ve tahribat izleri görülmektedir.
Kaya tabanın hemen her yerde düzeltildiği rahatlıkla izlenebilmektedir. Ancak kimi yerde taban seviyesinde dökülmeler görülmektedir. Bunların büyük bölümüde insan eli ile yapımlaş etkisi yaratmaktadır. Bu durum özellikle doğu cephenin kuzeyinde yoğun olarak hissedilmektedir ki, bu bölümde sonradan açılmış izlenimi yaratan bir de geçit bulunmaktadır.
Doğu cephe güneyinde bulunan giriş mekanı kemer ve örtüsünde yer yer dökülmeler söz konusudur. Bu bölüm kısmen moloz dolgudur. Bunlar muhtemelen kale içinde yapılmış bir temizlik sonucu buraya toplanmış olmalıdır. Giriş mekanının kale içindeki batı bölümende yer yer dökülmeler izlenmektedir.

Boyabat Kalesi Genel Değerlendirme
Genel özellikler ve araştırmalardan elde edilen veriler ışığında, Boyabat kalesi için yaklaşık olarak bir tarihlendirme önerisi yapmak mümkündür.
Kalenin ilk kez ne zaman inşa edilmiş olduğu kesin olarak bilinmese de, kayaya bağlı mimari detaylar ve tünelin varlığı, araştırmacılarında belirttiği gibi, erken dönemlerden itibaren iskan edildiğini gösteren delirlerdir. Yakın çeverisnede yer alan kaya mezar ve tapınakları da Paflagonyalıların bölgede etkin olduklarının işaretidir ki M.Ö.7. yüzyılda benzeri bur durumun Boyabat için de geçerli olduğu ortadadır. Ancak bu tarih, bir kalenin varlığı anlamını kesin olarak taşımamamaktadır. Bununla birlikte, 11. yüzyılda Bizans İmparatorlugunun bölgedeki etkinliği göz önüne alındığında Boyabat”ın da bu dönem içesinidne bir kaleye sahip olduğu düşünülebilir. Araştırmacılarının özellikle duvarların alt seviyesini , Roma dönemine tarihlendirmelerine rağmen bunu gösterir bir veril olmaması, erekn dönem için bir kalenin varlığını şüpheli kılmaktadır.
Özellikle ön giriş duvarlarında görülen yerel ancak düzenli malzeme-ternik özellikler, bölgedeki diğer bazı kalelerde de karşımıza çıkmaktadır. Muhtemelen erken dönem özelliği olarak bu duvarlar en geç 11. yüzyılda inşa edilmiş olmalıdır. Benzeri teknik özellikler, kuzey duvar ve kuzeyde aşağı doğru uzanan duvar parzalarında izlenmektedir. Güneş ve batıda da burçların iç ve alt seviyedeki malzemeleri daha erken tarihli görünmektedir. Bu durumda en önemli farkılılık, doğu duvarda izlenir ki, hem kalınığı hem de kapı burcunun biçimi ile geç özellikler yansıtır. Bölgede Bizans sonrası, Beylikler idareside söz konusudur. Bu süreçte kale sürekli el değiştirmiş ve onarım geçirmiş görünmektedir. Bağlantısı bugun için tartışmalı olmakla birlikte , özellikle kapı burcu, genel şekli ve kuruluşu itibari ile İstanbul kalelerinin silületine sahiptir. Burç muhtemelen 15. yüzyılın ikinci yarısında bu şekli almış olmalidir. Duvar kalınlığının fazla olması, beklide bu dönemde, aslında mevcut eski duvara bir zarf geçirilmesi sureti ile oluşturulmuştur. Bu bölümün diger bölüme oranla daha savunmasız ve tehlikeye açık olması nedeniyle, diğer duvarlarla yaklaşık olarak 1 metlerilk kalınlık farkı mevcuttur.
Belirtilen nedenler ve kale yüzeyinde görülen 11-12. yüzyıllara tarihlendirilebilecek tipik bir seramik buluntusundan haraketle kalenin en geç 11. yüzyılda inşa edilmiş olduğu, değişen siyasi ve askeri yapıya uygun olarak el değiştirdiği, bu süreç içerisinde de çoğu zaman dönemi açık şekilde belirlenemeyen onarımlar geçirdiği, günümüz halini ise muhtemelen 15. yüzyılın ikinci yarısında almış olabileceği söylenebilir.
Araştırmacılar tarafından sarnış olarak degerlendirilen yapı kalıntısı, mevcut izlerinin gösterdiğine göre bir mescit olmalıdır. İki katlı olması ve katlar arasında bağlantı bulunmaması dikkat çekicidir. Bununla birlikte, yukarıda belirtildiği gibi alt kat muhtemelen bir çeşit depo birimidir.
BOYABAT İLÇE YERALTI ŞEHRİ

2600 yıllık uygarlık ve kültürlerin zengin izlerini taşıyan Boyabat Kalesinin toprakla dolu olan tünellerini boşaltarak turizme açtık. Boyabat kale tünelleri ışıklandırılarak halkımızın hizmetine sunuldu.

Gelecek yıllarda, ilçemizin turizmden pay alması için çok önemli değer ifade ettiğine inandığımız kale tünelleri ve yeraltı şehrinin günışığına çıkarılmasına devam edeceğiz. Bütün gayretimiz, kalenin içindeki gizli medeniyeti ortaya çıkararak Boyabat halkının hizmetine sunmaktır.

BOYABAT BAZALT KAYALAR
Boyabat’a 15 km uzaklıkta Kurusaray köyü civarında Fındıklık mevkiindedir. Birbirine yakın 3 vadide yer alan Bazalt Kayalardan oluşan sütunların özelliği 4 – 5 – 6 köşeli oluşlarıdır.

Sütunların yüksekliği 30-40 m civarındadır.Jeolojik oluşumu ile ilgili Maden Tetkik Araştırma Enstitüsü ve 9 Eylül Üniversitesi tarafından yapılan araştırma ve çalışmalar sonucunda genç döneme ait yaklaşık 3-5 milyon yıllık geçmiş olduğu ortaya çıkmıştır.


BOYABAT İLÇE KAYA MEZARLARI

Kaya mezarı olarak bölgemiz de bilinen Kastamonu il merkezinde Şahinşah kaya mezarı, Taşköprü ilçesi Süleyman köyünde iki sütunlu bir kaya mezarı, İlçemiz’de Üç sutünlu Salar Köyü Kayamezarı, Saraydüzü ilçesinde Arımçayı kaya mezarları, Göynügören ambarkaya kaya mezarı, Durağan ilçesinde Karadiğin köyü Kayamezarı, gene Durağan ilçesinde yer alan dört sütunlu Terelek Kayamezarı, ve Amasya Kral Kaya mezarları bulunmaktadır. Salar Köyü Kayamezarı da tarihi ve sanatsal değer olarak önemli değere sahip sahiptir ve değerine göre yeterince tanıtımı yapılamamış değerlerimizdendir.
Akçakese • Akyürük • Alibeyli • Ardıç • Arıoğlu • Aşağıseyricek • Aşıklı • Aydoğan • Bağlıca • Bayamca • Bektaş • Bengübelen • Benişli • Binerli • Boyalı • Bölüklü • Bürüm • Büyükkaraağaç • Cemalettinköy • Çaltı • Çarşak • Çatpınar • Çattepe • Çaybaşı • Çeşnigir • Çorak • Çukurhan • Çulhalı • Çurkuşlar • Dağtabaklı • Darıözü • Dayılı • Dereçatı • Dodurga • Doğrul • Doğuca • Düzkaraağaç • Edil • Eğlence • Ekinören • Emiroğlu • Engilekin • Erkeç • Esengazili • Esentepe • Gazidere • Gazideretabaklı • Gökçeağaçsakızı • Gökçukur • Göve • Günpınar • Hacıahmetli • Hamzalı • Ilıcaköy • İmamlı • İsaoğlu • Kadınlı • Karacaören • Karamusalı • Kartaloğlu • Kavacık • Kavak • Kayaboğazı • Keseköy • Kılıçlı • Killik • Koçak • Kovaçayır • Kozanlı • Kozkule • Köprücek • Kurtlu • Kurusaray • Kuyucakpınar • Kuzveren • Mahmutlu • Maruf • Marufalınca • Muratlı • Oğlakçılar • Okçumehmetli • Osmanköy • Ömerköy • Ören • Paşalıoğlu • Pirefendideresi • Salar • Sarıağaççayı • Sarıyar • Şeyhli • ŞıhlarKöyü • Taşhanlı • Tekke • Tırnalı • Uzunçay • Yabanlı • Yaylacık • Yazıköy • Yenicamili • Yenikayalı • Yeniköy • Yenimehmetli • Yeşilçam • Yeşilköy • Yeşilyurt • Yukarıseyricek